Gaziantep 1 Şubesi

MİLLETİMİZ, İSTİKLAL MARŞI'NI TEMEL METNİ HÂLİNE GETİRMİŞTİR

Milletimizi tarih sahnesinden silmeyi amaçlayan emperyalist işgal ve saldırılara karşı destansı bir direnişin, geri dönmemenin, diz çökmemenin, vazgeçmemenin, teslim olmamanın, kurtuluşun, kuruluşun, ölümüne direnişin ve var olmanın yemini olan İstiklal Marşı’nın kabulünün 103. yılını eksilmeyen heyecan ve artan kararlılıkla yeniden idrak ediyoruz. 

Marşlar, milletlerin varlık ülkü ve önceliklerini, devlet ve toplumla ilişki felsefelerini yüksek bir estetik biçimle anlatan resmî kabul görmüş metinlerdir. İstiklal Marşı, his ve hayal bakımından kuvvetli, tertip, ritim ve kompozisyon bakımından eşsiz edebî değeri haizdir. 

İstiklal Marşı, milletimizin binyıllık var olma destanı, hürriyet ateşini imanla tutuşturan onurlu bir direnişin sembolü; cihanşümul bir medeniyetin onurunu, sömürgeci işgalcilere karşı nasıl koruduğunun vesikasıdır. 

Mananın maddeye hükmettiği bir tasavvurla yazılmış, her bir mısrası maneviyatla muhkem olan, olağanüstü bir eserdir. Sadece bir şiir ve marş olmanın çok ötesinde, sözcüklerin Kur’an ışığında ruha büründüğü bir bağımsızlık manifestosudur. İstiklal Marşı, milletimiz için bağımsızlık demektir, hürriyet demektir. İstiklal Marşı, ülkemizin bağımsızlığının sembolüdür. 

İstiklal Marşı ile milletin gönlünde taht kuran Mehmet Akif Ersoy, yazar, mütercim, müderris, fikir adamı, ahlak ve dava adamı, millî mücadelenin manevi lideri, müstesna bir şahsiyettir. Memleketin içinde bulunduğu çetin şartlar içinde maddi ve manevi hiçbir fedakârlıktan kaçınmaksızın tüm imkân ve kabiliyetini millet için seferber etmiştir. 

12 Mart 1921’de milleti temsilen bütün mebusların ‘korkma’ diye başlayan ilk nidasıyla birlikte ayakta alkışladıkları İstiklal Marşı, imanla başlayan, cesaretle büyüyen bir var olma ve kurtuluş savaşının zaferle sonuçlanan destanıdır. Tarihte birçok sefer olduğu gibi millî mücadelede milletin yıkılmaz iman ve iradesinin, yenilmez azim ve direncinin ilke, ruh, vicdan ve felsefesini ortaya koymaktadır. Bu manevi değerler, Mehmet Akif’in dizelerinde ölümsüzleşmiş, bizim ses bayrağımıza dönüşmüştür. 

Akif’in ‘Allah bir daha yazdırmasın’ dediği İstiklal Marşı, kâğıda kalemle değil, bütün dünya emperyalistlerine karşı ölümüne verilmiş destansı bir mücadelenin teslim olmaz, dize getirilmez, yenilmez ruhuyla, kanla yazılmıştır. 

Millet olarak var olma bilincimizi diri tutan bu ortak dayanağımıza, onun temsil ve telkin ettiği değerlere sahip çıkmalı; istiklal meşalesini bilgiyle, ilimle, eğitimle, erdem ve güzel ahlakla, başarıyla canlandırmalıyız. 

Eğitim-Bir-Sen olarak, İstiklal Marşı’nın TBMM tarafından kabul edilişinin 103. yılında, tüm şehitlerimizi ve millî şairimiz Mehmet Akif Ersoy’u rahmet ve minnetle yâd ediyoruz.