Gaziantep 1 Şubesi

!!! İsrail terörünü destekleyen markaları boykot !!!

Milletimize siyonist ideolojinin nihai hedeflerini anlatmalı, İsrail terörünü destekleyen markaları boykot etmeliyiz

Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, siyonist ideolojinin nihai hedefinin millete anlatılması, İsrail terörünü destekleyen markaların boykot edilmesi çağrısında bulunarak, “Eğitimciler olarak, hem protestolara devam etmeli hem siyonist ideolojinin nasıl bir bela olduğunu yeni nesle anlatmalı hem de İsrail’i destekleyen firmalara boykotu yaygınlaştırmalıyız” dedi.

Ali Yalçın, Eğitim-Bir-Sen Genel Başkan Yardımcısı Mesut Öner ile birlikte, Kocaeli 1 No’lu Şube’nin düzenlediği genişletilmiş il divan toplantısına katıldı.

Eğitim gündemine ve sendikal çalışmalara ilişkin değerlendirmelerin yapıldığı toplantıda konuşan Yalçın, temel hak ve özgürlüklerin korunması ve genişletilmesi, sosyal hakların geliştirilmesi, mali hakların iyileştirilmesi, gelir dağılımında adaletin sağlanması için verdikleri mücadelenin kesintisiz devam ettiğini söyledi.

Yalçın, yıllardır, 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu’nun değişmesi gerektiğini dile getirdiklerini belirterek, şöyle konuştu: “Yıllardır, ‘örgütlenme hakkının kullanılmasına, adil bir zeminde toplu sözleşme yapılmasına bu kanun ne imkân tanıyor ne de fırsat veriyor’ diyoruz. Bu kanun, 3 milyon 750 bin kamu görevlisinden 2 milyon 850 binine sendikaya üye olma hakkı tanıyor, 900 bin kamu görevlisini kapsam dışında bırakıyor. ‘Bu durum, sendikal örgütlenmeye de sendikal mücadeleye de engel oluyor’ diyoruz. Hem örgütlenme alanının genişlemesine hem aksayan yanlarının giderilmesine hem de sendikal hakların evrensel ilke ve normlara uyumlu hâle getirilmesine ihtiyaç var.”

Anayasa Mahkemesi’nin 2.11.2023 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanan ‘daire başkanları ile dekanlar, enstitü ve yüksekokul müdürleri ve yardımcıları’nın sendikaya üye olabileceği yönündeki kararının, 4688 sayılı Kanun’da köklü değişiklik yapılması gerektiğini açıkça gösterdiğini ifade eden Yalçın, “7. Dönem Toplu Sözleşme’de, 4688 sayılı Kanun’un değişmesini, kamu görevlilerinin sorunlarına çözüm üretecek hâle getirilmesini, kamu görevlileri sendikalarının sendikal mücadelesini destekleyecek şekilde değiştirilmesini kayıt altına aldık. Gerek gerçekleştirilen toplu sözleşmeler gerekse yargı kararları, sendika olarak bu konudaki ısrarımızı, haklılığımızı, tespit ve tepkilerimizin doğruluğunu tescil etmiştir. Şimdi vakit kaybetmeden, zamana bırakmadan, sorunları halının altına süpürmeden; toplu sözleşme masasında kayıt altına aldığımız, Anayasa Mahkemesi’nin yolunu açtığı bu hususta Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı yolu ivedilikle genişletmelidir” şeklinde konuştu.

Konuşmasında, hayat pahalılığına da değinen Yalçın, enflasyonist ortamda memuru güçlü kılacak, alım gücünü koruyacak yolların belli olduğunu kaydederek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Eşel mobil sisteminin uygulanmasını istiyoruz. Olmuyorsa üçer aylık dönemlerde artış yapılması gerektiğini ifade ediyoruz. Ücretliler üzerindeki vergi yükünün azaltılması, gelir vergisinin yüzde 15’e sabitlenmesi, yoksulun zenginden daha fazla vergi ödediği sistemin değiştirilmesi, vergi gelirlerinde doğrudan vergilerin payının artırılıp dolaylı vergilerin payının düşürülmesi gerektiği çağrısında bulunuyoruz her platformda. Refahın adil paylaşımının, gelir dağılımında adaletin sağlanması gerektiğini; sabit gelirlinin enflasyona ezdirilerek, vatandaşın fakirleştirilerek enflasyonla mücadele edilemeyeceğini söylüyoruz. Kazanılmış haklar kırmızı çizgimizdir, tartışma konusu etmeyiz. Memuru küçülterek devlet büyütülemez. Enflasyon düşürülmeli, fiyat istikrarı sağlanmalı, tartışmalara son verilmelidir.”

Yalçın, eğitim sistemiyle ilgili tartışmalara dikkat çekerek, palyatif önlemlerin sorunları çözemediğini, hatta yeni sorunlara yol açtığını vurguladı. Eğitim sisteminin tamire değil, imara ihtiyacı olduğunun altını çizen Yalçın, “Daha verimli ve nitelikli bir eğitim sistemi için eleştirilerimizi yapıyor, çözüm önerilerimizi her fırsatta ifade ediyoruz. Millî Eğitim Temel Kanunu başta olmak üzere, eğitimle ilgili mevzuatın gözden geçirilmesini; müfredatın yenilenmesini, ders kitaplarının zihniyet, nitelik, içerik olarak revize edilmesini, okulların fiziki kapasitesinin artırılmasını, ikili öğretimin tamamen terk edilmesini istiyoruz” ifadelerini kullandı.

Yalçın, Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararının fırsat görülerek Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun yeniden ele alınarak tümüyle revize edilmesi, uzman ve başöğretmenlik sınavının kaldırılarak 5 yılını dolduran öğretmenin uzman, 10 yılını dolduranın da başöğretmen olacak şekilde yeniden düzenlenmesi gerektiğini kaydetti.

Hak, emek ve özgürlük mücadelelerinin kararlılıkla sürdüğünü dile getiren Yalçın, “Sendikal yolculuğumuz ilk günkü heyecan ve azimle devam ediyor. Temel hak ve özgürlükler, sosyal ve mali haklar, gelir dağılımında adalet için mücadelemiz kesintisiz sürüyor, sürecektir. Çekirdeğin çelikleşmesi için ter döken, hayırlı çalışmalar için yeniden besmele çeken ve yoğun bir gayret ortaya koyan şubemizi Şahin Yaşlık başkanımızın şahsında tebrik ediyorum” diye konuştu.

Genel Başkan Ali Yalçın, dünya barışını tehdit eden, Gazze’de çocukları katleden israil’i protesto ederken, siyonist katilleri destekleyen, besleyen markaları ve ürünleri boykot etmeyi unutmamak gerektiğini ifade ederek, şunları söyledi: “Almazsak ölmeyiz ama alırsak ölecekler, şuuru ile hareket etmeliyiz. Okullar vurulurken, çocuklar, kadınlar, gençler acımasızca katledilirken, düşlerinde Mescid-i Aksa’yı gören, Mescid-i Aksa şiirini yazan Mehmet Akif İnan’ın kurduğu bir teşkilat olarak Filistin’de uygulanan soykırıma karşı sessiz kalmıyor, tüm sendikalarımızla protestoları sürdürüyoruz. Siyonist ideolojinin hedeflerini, siyonist terörün yaptıklarını ve nihayetinde ‘vadedilmiş topraklar’ hayalleri ile kirli planlarını, ülkemize olan düşmanlıklarını da biliyoruz. Eğitimciler olarak, hem protestolara devam etmeli hem siyonist ideolojinin nasıl bir bela olduğunu yeni nesle anlatmalı hem de İsrail’i destekleyen firmalara boykotu yaygınlaştırmalıyız. Gazze yangın yeri iken rahat durmayan, meydanları dolduran, hareketli tutan, Kudüs yürekli teşkilatımıza selam olsun.”