“Öğretim Programlarının Değerler Yönünden İncelenmesi: Tespit ve Öneriler” raporumuzu kamuoyuyla paylaştık
Eğitim, her zaman gelişen, geliştiren ve güçlendiren bir alan olarak yenilenmeye de ihtiyaç duyan bir alandır. Yenilenmenin bir ihtiyaç olarak en çok hissedildiği ve arandığı alan ise öğretim programlarının oluşturulması ve ders kitaplarının hazırlanmasıdır. Öğretim programları ve ders kitapları bir neslin gelişiminde doğrudan rol oynayan anahtar bir metindir.
Millî Eğitim Bakanlığı, son olarak 2018 yılında öğretim programlarını (okul öncesi eğitim programı hariç), yeni bir felsefe ve değerler perspektifiyle güncellemişti. Öğretim programlarının değerler eğitimine ilişkin perspektifinde, “Eğitim sistemimizin temel amacı değerlerimiz ve etkinliklerle bütünleşmiş bilgi, beceri ve davranışlara sahip bireyler yetiştirmektir” ve “Değerlerimiz öğretim programlarının perspektifini oluşturan ilkeler toplamıdır” şeklinde bakanlığın konuya verdiği önemi gösteren ifadelere yer verilmektedir. Değer eğitimi kuşkusuz ailede başlar. Ancak okul öncesi eğitimle birlikte değer eğitiminde okullar da devreye girer ve çocuklarda belirli değerlerin gelişmesinde önemli rol oynar.
Eğitim-Bir-Sen olarak, toplumda yaşanan değişimleri takip etmek, gerileme ya da ilerleme olan alanları tespit etmek, güncel toplumsal talepleri tespit etmek ve sosyal bilimler ışığında çözüm önerileri sunmak da faaliyet alanlarımız arasında yer almaktadır. Bu amaçla, öğrenme-öğretme süreçlerinde öğrenciye yönelik temel kazanımları barındıran ve çizdiği perspektifle ders kitaplarının hazırlanmasına da kaynaklık eden öğretim programlarına, uzmanlar tarafından değerler perspektifinden bakılmasını öngören bir proje yapılması için sendikamızca istişari süreçler yürütülmüştür. Bu arayışın sonucunda ortaya koyduğumuz “Öğretim Programlarının Değerler Yönünden İncelenmesi: Tespit ve Öneriler” isimli raporla, Millî Eğitim Bakanlığı’nca 2018 yılında yenilenen öğretim programları, kazanım ifadeleri ve değerlere yönelik açıklamalar üzerinden analiz edilmektedir. Raporumuzu Kasım 2023 tarihinde ilgili muhataplarımıza iletmiştik, şimdi ise kamuoyuyla paylaşıyoruz.
Bu maksatla konu alanı itibarıyla değerlerle daha kolay ilişki kurulabilecek
- Okul Öncesi Eğitim Programı,
- Hayat Bilgisi (1-3. Sınıflar),
- Türkçe (1-8. Sınıflar),
- Müzik (1-8. Sınıflar),
- Sosyal Bilgiler (4-7. Sınıf),
- Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi (4-8. Sınıflar),
- Fen Bilimleri (4-8. Sınıflar),
- T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük (8. Sınıf),
- Türk Dili ve Edebiyatı (9-12. Sınıf),
- Tarih ((9-11. Sınıf),
- Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi (9-12. Sınıf),
- Coğrafya (9-12. Sınıf),
- Biyoloji (9-12. Sınıf),
- T.C. İnkılâp Tarihi ve Atatürkçülük derslerine ait öğretim programları, aralarında eğitim ve öğretim programcılarıyla farklı eğitim bilimlerinde uzmanların yer aldığı iki farklı grubun çalışmaları sonucunda oluşturulan değerler hiyerarşisi esas alınarak analiz edilmiştir. Buna ilaveten uzman ekibimizle 2018 yılı ders programlarına yönelik incelemeler yapıp analiz ettiğimiz bu raporun ikinci kısmı olan “Ders Kitaplarının Değerler Yönünden İncelenmesi: Tespit ve Öneriler” isimli raporumuz da çok yakında yayımlanacaktır.
Raporda öğretim programları konusunda şu önerilere yer verilmiştir;
- İnsanlığın savaşlar, işgaller, katliamlar, ekonomik krizler dolayısıyla evrensel düzeyde değerler krizi yaşadığı bir döneme girildiği göz önünde bulundurularak tüm insanların vicdanını harekete geçirecek değerler yeniden tanımlanmalı ve bu değerlerin eğitim sisteminin her aşamasında yer alması için gerekli tedbirler ivedilikle ele alınmalıdır.
- Zamanın ruhu, toplumumuzun ve insanlığın güncel ihtiyaçları doğrultusunda millî, manevi ve evrensel değerler, farklı derslere ait öğretim programlarına konulmalıdır. Bu kapsamda şefkat, aile birliği, büyüklere saygı, küçüklere sevgi gibi toplumu bir arada tutan değerlere yer verilmelidir.
- Eğitimin millî kimlik oluşturma ve toplumsal değerleri yeni nesillere aktarımı işlevi göz önünde bulundurularak programlarda evrensel, millî ve manevi değerlere dengeli bir şekilde yer verilmelidir. Özellikle millî ve manevi değerler programda yeterli şekilde yer almalı ve bu konudaki eksiklikler acilen giderilmelidir.
- Her toplumun, kültürün veya kurumun değerleri ve bu değerleri sonraki nesillere iletim şekli farklı olabilmektedir. Farklı ülke ve kültürlerde incelenebilecek çok sayıda değer olduğu düşünüldüğünde öncelikle toplumumuzun güncel ihtiyaçları için acil olan ve genç nesillere aktarılması uygun olan bir referans değer listesi oluşturulmalıdır. Bu kapsamda toplumsal normlarda erozyon olup olmadığı, hangi değerlerde çözülmelerin yaşandığı, hangi normlarla gençler arasındaki bağların zayıfladığı ve insanlar için anlam kayıplarının hangi alanlarda meydana geldiği gibi konular üzerinde ayrıntılı bir şekilde düşünülmelidir.
- Değerleri içerme potansiyeli yüksek derslerin öğretim programlarının değere yaklaşımı ve programlarda “millî, manevi ve evrensel değerlerin” yer alma durumu yeniden gözden geçirilmeli, her dersin doğasına ve yaş grubuna uygun değerler net olarak tanımlanıp hem programlarda hem de içeriklerde gerektiği oranda yer verilmelidir. Programların kendi içindeki ve birbirleri arasındaki tutarsızlıklar giderilmeli, eğitim sisteminin değer eğitiminde daha etkili bir rol oynaması sağlanmalıdır.
- Değerler sadece bilişsel alanda ele alınmamalı, duyuşsal açıdan da ele alınmalı ve beceri boyutu da ihmal edilmemelidir. Programlarda değerlerin duyuşsal alanla ilişkilendirilmesi yapılmalı ve sadece bilgi boyutunda kalan değer aktarımının uzun vadede etkili olamayacağı unutulmamalıdır. Öğretim programlarının güncelleme çalışmaları sırasında, değerlere atıf yapan kazanımların bilişsel ağırlıklı olmaktan çıkartılıp, öğrencilerin duyuşsal ve psikomotor alanlardaki gelişimlerine de odaklanacak şekilde yazılması önerilmektedir.
- Programlarda hangi değerin nerede ve nasıl verileceğinin açıkça yazılmalı, programlara okul dışı öğrenmeye imkân verici kazanımlar yazılmalı (müze, tarihi anıt, cami, külliye gibi değer aktarımına uygun mekânların ziyaret edilmesi), programlara yazılacak değerlerin ders kitabına yansıtılma durumunun kontrolü sağlanmalı, değerler lise düzeyinde ayrı bir ders olarak verilmesi yerine konular bağlamında verilmeli, programlardaki kazanım yoğunluğu bilgi aktarımını ön plana çıkardığından ya kazanımlar azaltılmalı ya da ders saatleri artırılmalı, kazanımların öğrencilerin sorgulama, muhakeme, buluş ve yorumlama gibi yöntem ve stratejileri işe koşmalarına imkân verecek şekilde yazılmalıdır.
- Çocuklara belli değerlerin kazandırılması süreci sadece belirli derslerle sınırlı olmamalıdır. Okulda değerler eğitimine bütünsel bir anlayışla yaklaşılması gerekir. Bu kapsamda değerler ilgili tüm derslerde verilmeli ve değer aktarımı okuldaki genel atmosfere yansıtılmalıdır.
- Türkiye Yüzyılı vizyonuna yakışır bir şekilde değerler eğitimi perspektifinden öğretim programlarımızın oluşması ve ders kitaplarımızın hazırlanması için gereken çaba gösterilmelidir. Millî Eğitim Bakanlığı’nın görüş ve önerilere açacağı yeni müfredat taslağı da uzman ekibimiz tarafından incelenecek ve Eğitim-Bir-Sen olarak değerlendirmemiz ilgililere iletilecektir.
“Öğretim Programlarının Değerler Yönünden İncelenmesi: Tespit ve Öneriler" raporumuza buradan ulaşabilirsiniz.